Fenerbahçe, Ozan Tufan ve Mesut Özil’in takım dışı bırakıldığını deklare etti. Bilhassa Mesut Özil’in takım dışı bırakılması başta Almanya olmak üzere Avrupa’da büyük yankı uyandırdı. Mesut Özil’in takım dışı bırakılmasının sebepleri hakkında biroldukca sav ortaya atıldı. Almanya’dan Bild, “İsmail Kartal ile tartıştı ve kramponlarını yere fırlattı” tezinde bulundu.
Fenerbahçe’den Ozan Tufan ve Mesut Özil’in takım dışı bırakılma sebeplerine dair resmi bir açıklama yapılmadı. Mesut Özil’in menajeri Erkut Söğüt ise “Burada makul bir müddetç başlamıştır. Mesut şu anda Ozan’la bir arada idmanlarına devam ediyor. Burada kimsenin bilmediği ve epey kıymetli bir şey var aslında. Mesut’un kontratındaki unsur gereği ekiple devam etme hakkı var. Takım dışı kalsa dahi ekiple çalışabilir. Lakin Mesut şu anki ortamda bunu zorlaştıracak bir hale getirmek istemedi. Ozan’ı da yalnız bırakmak istemediği için onunla birlikte idman yapıyor. Hocayla yaşanan hüzünlü olaylardan dolayı şu an mantıklı olan da bu. En son bir karar bekleniyor şu anda. Bu bir önlem sonucudır, yani müsaadeli sayılıyor Mesut. Sonuncu sonucun akabinde ne olacağına bakıp ona göre hareket edeceğiz. Bu futbolun ortasında olan bir şey. olağan olarak kesin olarak takım dışı kalıp kalmadığını öğreneceğiz daima birlikte.” tabirlerini kullandı.
Milliyet gazetesi muharriri Bilal Meşe, bugünkü yazısında Mesut Özil’in takım dışı bırakılma niçinini deklare etti.
İşte Bilal Meşe’nin yazısından satırbaşları;
OLAN GALATASARAY’A OLUYOR
“Bu ibra olayı Demokles’in kılıcı üzere idarelerin zirvesinde durduğu sürece, gün gelecek kulübü yönetecek lider ve yönetici bulamayacak.”
Bu kelamların sahibi bir devir Galatasaray Kulübü’nde başkanlık yapan Adnan Polat’a ilişkin… Her geçen gün Polat’ın bu öngörüsünde ne kadar haklı olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz.
Mali açıdan ibra edilen Polat, idari taraftan aklanmadı, mevzu mahkeme kapılarına gitti, davayı kazandı. Birebir tabloyu merhum Lider Mustafa Cengiz ve takımı yaşadı, onlar da mevzuyu mahkeme koridorlarına taşıdılar, kazandılar…
Şimdilerde ise Lider Burak Elmas ve arkadaşları da ‘idari’ istikametten ‘ibra’ edilmediler, bir ay ortasında olağanüstü seçim sonucu almak zorunda kaldılar.
Sonuçta kongre üyeleri ister ibra ederler, ister etmezler, onların vereceği bir karar… Hesap soracak halimiz ve de yetkimiz yok ki!
Eyvallah, buraya kadar tamam. Gelin görün ki, Galatasaray’da bu ‘ibrasızlık’ olayı adeta ‘geleneksel’ ve de ‘tehdit’ aracı haline getirildi, idarelerin doruğunda Demokles’in kılıcı üzere asılı duruyor.
Demem o ki, Galatasaray büyük bir topluluktur, daima bu ‘ibrarısızlık’ niçiniyle yıpranıyor, kan kaybediyor, kadro da maalesef olumsuz etkileniyor!
Dönüyoruz başa, yani eski lider Adnan Polat’ın o tarihe ışık tutan kelamlarına; herkes şapkasını önüne koyup düşünme periyodudur eyyy üyeler! Kim ibra edilmeyeceğini bile bile o koltuğa talip olur, oturur arkadaş! Herkes aklını başına toplasın, olan Galatasaray’a oluyor, bizden söylemesi!
İTİRAF EDİN
Haydi buyrun burdan yakın! MHK Lideri Ferhat Gündoğdu’nın sonucuyla (ki tek başına aldığını söylüyor), hakemlikten ‘aforoz’ edilenler, Tahkim Kurulu’nun sonucuyla bir daha işlerine döndüler, iyi, uğurlu olsun…
Pekala, artık ne olacak? Kaoslara bir yenisi daha eklendi. Çık bakalım işin arasından! MHK lider ve şura üyeleri, Tahkim Kurulu’nda ilgililerin sorularına sessiz kaldıkları öğrenildi. Niçin sessiz kaldınız, niçin kendinizi savunamadınız?
Eyyy Sayın Gündoğdu, sonucu tek başınıza aldığınızı her söyleminizde lisana getirdiniz. Pekala Tahkim Kurulu’nun bu sonucundan daha sonra hala o koltukta oturmaya devam mı edeceksiniz? Nasıl ki hakemleri siz aforoz ettiniz, eee kendi sonucunızı da kendiniz verirsin di mi?
Hakemlerin, “Biz neden buradayız? Ne cürüm işledik de yargılanıyoruz?” diyerek Tahkim Kurulu’nda kendilerini savundular, valla yerden-göğe kadar yüzde yüz haklılar eyyyy sayın başkan!
Biliyorsunuz Tahkim Kurulu’nda hukukçular var. En hakikat sonucu da onlar verirler. O denli sizin üzere keyfe sıkıntı hareket etmezler, adaleti öne çıkarırlar.
TFF Lideri ısrar etti diye mi misyonunuza devam etme sonucu aldınız? Eee, o vakit itiraf edin, bu kaosu tek başınıza yaratmadığınızı!
Ne dersin sayın lider?
DÜNYA YILDIZI BİLE OLSANIZ…
Fenerbahçe’de Mesut Özil ile Ozan Tufan’ın takım dışı bırakılması konusunda pek fazlaca senaryo yazıldı-çizildi. Kimine göre, fizikî, kimine göre soyunma odalarındaki tartışmalar gösterildi.
Hiç yan yollara sapmadan, bu takım dışı bırakılmanın temelinde o denli fizikî yetersizlik falan yok. Disiplinsizliktir, kadronun ahengini bozmaktır, İsmail Kartal’a olan reaksiyondur…
Bakın hiç kimse vazgeçilmez değildir bu oyunda… İsterseniz dünya yıldızı olun, fark etmez! Bu Mesut Özil için de geçerlidir. Ohh ne hoş, oyundan alındınız diye teknik yöneticiye baş tutmak da neyin nesi? Sonuçta oranın bir teknik işvereni var, yanlış yahut hakikat sonucuna hürmet duyacaksınız. Dünya yıldızı olsanız da…
1.5 yıl müddetle Arsenal’da teknik yönetici Arteta tarafınca Özil’in takıma alınmadığını anımsatalım, kıssadan hisse!
FATURA ALTINTOP’A
Şenol Güneş ve grubu, küme elemelerinde alınan makûs sonuçlar niçiniyle TFF ile yollarını ayırdı. bir daha birebir TFF, Stefan Kuntz’u apar-topar A Ulusal Takım’ın başına getirdi. Niçin? Ay-yıldızlı takımımızı Katar’daki Dünya Kupası Finalleri’ne götürsün diye! Ne oldu? Portekiz’e elendik, konutumuzda kaldık! Pekala, faturayı kime keseceğiz? Güneş’e mi, yoksa Kuntz’a mı? Doğal ki Stefan Kuntz’la bir arada Alman hocayı getiren Hamit Altıntop’a keseceğiz, yanılıyor muyum?
3-4-3 GÜÇ
Beşiktaş’ta Lider Karaveli’yi yedeğe çeken idare, bu nazaranve Fransız teknik adam Valerien İsmael’i getirdi.
hiçbir teknik adama, ister yerli, ister yabancı olsun, önyargılı olmadım. şahsi olarak ‘hep ‘yerliden’ yana oyumu kullandım. Kimi isterlerse getirsinler, ben sonuca bakarım sonuca…
Fransız işbaşı yaptı, kadronun oyun sisteminde değişikliğe gideceği yazılıyor. Yani 3-4-3 sistemi, meblağ mı, tutmaz mı? Bence zor! Zira önümüzde Fenerbahçe örneği var, tutmadı! Bu sistemde; güzel, lakin bu yükü kaldıracak kanat oyuncularınız yoksa yere çakılırsınız.
Fenerbahçe’den Ozan Tufan ve Mesut Özil’in takım dışı bırakılma sebeplerine dair resmi bir açıklama yapılmadı. Mesut Özil’in menajeri Erkut Söğüt ise “Burada makul bir müddetç başlamıştır. Mesut şu anda Ozan’la bir arada idmanlarına devam ediyor. Burada kimsenin bilmediği ve epey kıymetli bir şey var aslında. Mesut’un kontratındaki unsur gereği ekiple devam etme hakkı var. Takım dışı kalsa dahi ekiple çalışabilir. Lakin Mesut şu anki ortamda bunu zorlaştıracak bir hale getirmek istemedi. Ozan’ı da yalnız bırakmak istemediği için onunla birlikte idman yapıyor. Hocayla yaşanan hüzünlü olaylardan dolayı şu an mantıklı olan da bu. En son bir karar bekleniyor şu anda. Bu bir önlem sonucudır, yani müsaadeli sayılıyor Mesut. Sonuncu sonucun akabinde ne olacağına bakıp ona göre hareket edeceğiz. Bu futbolun ortasında olan bir şey. olağan olarak kesin olarak takım dışı kalıp kalmadığını öğreneceğiz daima birlikte.” tabirlerini kullandı.
Milliyet gazetesi muharriri Bilal Meşe, bugünkü yazısında Mesut Özil’in takım dışı bırakılma niçinini deklare etti.
İşte Bilal Meşe’nin yazısından satırbaşları;
OLAN GALATASARAY’A OLUYOR
“Bu ibra olayı Demokles’in kılıcı üzere idarelerin zirvesinde durduğu sürece, gün gelecek kulübü yönetecek lider ve yönetici bulamayacak.”
Bu kelamların sahibi bir devir Galatasaray Kulübü’nde başkanlık yapan Adnan Polat’a ilişkin… Her geçen gün Polat’ın bu öngörüsünde ne kadar haklı olduğunu görüyoruz, yaşıyoruz.
Mali açıdan ibra edilen Polat, idari taraftan aklanmadı, mevzu mahkeme kapılarına gitti, davayı kazandı. Birebir tabloyu merhum Lider Mustafa Cengiz ve takımı yaşadı, onlar da mevzuyu mahkeme koridorlarına taşıdılar, kazandılar…
Şimdilerde ise Lider Burak Elmas ve arkadaşları da ‘idari’ istikametten ‘ibra’ edilmediler, bir ay ortasında olağanüstü seçim sonucu almak zorunda kaldılar.
Sonuçta kongre üyeleri ister ibra ederler, ister etmezler, onların vereceği bir karar… Hesap soracak halimiz ve de yetkimiz yok ki!
Eyvallah, buraya kadar tamam. Gelin görün ki, Galatasaray’da bu ‘ibrasızlık’ olayı adeta ‘geleneksel’ ve de ‘tehdit’ aracı haline getirildi, idarelerin doruğunda Demokles’in kılıcı üzere asılı duruyor.
Demem o ki, Galatasaray büyük bir topluluktur, daima bu ‘ibrarısızlık’ niçiniyle yıpranıyor, kan kaybediyor, kadro da maalesef olumsuz etkileniyor!
Dönüyoruz başa, yani eski lider Adnan Polat’ın o tarihe ışık tutan kelamlarına; herkes şapkasını önüne koyup düşünme periyodudur eyyy üyeler! Kim ibra edilmeyeceğini bile bile o koltuğa talip olur, oturur arkadaş! Herkes aklını başına toplasın, olan Galatasaray’a oluyor, bizden söylemesi!
İTİRAF EDİN
Haydi buyrun burdan yakın! MHK Lideri Ferhat Gündoğdu’nın sonucuyla (ki tek başına aldığını söylüyor), hakemlikten ‘aforoz’ edilenler, Tahkim Kurulu’nun sonucuyla bir daha işlerine döndüler, iyi, uğurlu olsun…
Pekala, artık ne olacak? Kaoslara bir yenisi daha eklendi. Çık bakalım işin arasından! MHK lider ve şura üyeleri, Tahkim Kurulu’nda ilgililerin sorularına sessiz kaldıkları öğrenildi. Niçin sessiz kaldınız, niçin kendinizi savunamadınız?
Eyyy Sayın Gündoğdu, sonucu tek başınıza aldığınızı her söyleminizde lisana getirdiniz. Pekala Tahkim Kurulu’nun bu sonucundan daha sonra hala o koltukta oturmaya devam mı edeceksiniz? Nasıl ki hakemleri siz aforoz ettiniz, eee kendi sonucunızı da kendiniz verirsin di mi?
Hakemlerin, “Biz neden buradayız? Ne cürüm işledik de yargılanıyoruz?” diyerek Tahkim Kurulu’nda kendilerini savundular, valla yerden-göğe kadar yüzde yüz haklılar eyyyy sayın başkan!
Biliyorsunuz Tahkim Kurulu’nda hukukçular var. En hakikat sonucu da onlar verirler. O denli sizin üzere keyfe sıkıntı hareket etmezler, adaleti öne çıkarırlar.
TFF Lideri ısrar etti diye mi misyonunuza devam etme sonucu aldınız? Eee, o vakit itiraf edin, bu kaosu tek başınıza yaratmadığınızı!
Ne dersin sayın lider?
DÜNYA YILDIZI BİLE OLSANIZ…
Fenerbahçe’de Mesut Özil ile Ozan Tufan’ın takım dışı bırakılması konusunda pek fazlaca senaryo yazıldı-çizildi. Kimine göre, fizikî, kimine göre soyunma odalarındaki tartışmalar gösterildi.
Hiç yan yollara sapmadan, bu takım dışı bırakılmanın temelinde o denli fizikî yetersizlik falan yok. Disiplinsizliktir, kadronun ahengini bozmaktır, İsmail Kartal’a olan reaksiyondur…
Bakın hiç kimse vazgeçilmez değildir bu oyunda… İsterseniz dünya yıldızı olun, fark etmez! Bu Mesut Özil için de geçerlidir. Ohh ne hoş, oyundan alındınız diye teknik yöneticiye baş tutmak da neyin nesi? Sonuçta oranın bir teknik işvereni var, yanlış yahut hakikat sonucuna hürmet duyacaksınız. Dünya yıldızı olsanız da…
1.5 yıl müddetle Arsenal’da teknik yönetici Arteta tarafınca Özil’in takıma alınmadığını anımsatalım, kıssadan hisse!
FATURA ALTINTOP’A
Şenol Güneş ve grubu, küme elemelerinde alınan makûs sonuçlar niçiniyle TFF ile yollarını ayırdı. bir daha birebir TFF, Stefan Kuntz’u apar-topar A Ulusal Takım’ın başına getirdi. Niçin? Ay-yıldızlı takımımızı Katar’daki Dünya Kupası Finalleri’ne götürsün diye! Ne oldu? Portekiz’e elendik, konutumuzda kaldık! Pekala, faturayı kime keseceğiz? Güneş’e mi, yoksa Kuntz’a mı? Doğal ki Stefan Kuntz’la bir arada Alman hocayı getiren Hamit Altıntop’a keseceğiz, yanılıyor muyum?
3-4-3 GÜÇ
Beşiktaş’ta Lider Karaveli’yi yedeğe çeken idare, bu nazaranve Fransız teknik adam Valerien İsmael’i getirdi.
hiçbir teknik adama, ister yerli, ister yabancı olsun, önyargılı olmadım. şahsi olarak ‘hep ‘yerliden’ yana oyumu kullandım. Kimi isterlerse getirsinler, ben sonuca bakarım sonuca…
Fransız işbaşı yaptı, kadronun oyun sisteminde değişikliğe gideceği yazılıyor. Yani 3-4-3 sistemi, meblağ mı, tutmaz mı? Bence zor! Zira önümüzde Fenerbahçe örneği var, tutmadı! Bu sistemde; güzel, lakin bu yükü kaldıracak kanat oyuncularınız yoksa yere çakılırsınız.